Küresel toplum Paris anlaşması gibi anlaşmalar yoluyla yenilenebilir enerjiye doğru ilerlerken, yenilenemez enerjinin (fosil yakıtların) kullanımı halen devam etmektedir. Yenilenemez bir enerji kaynağının tanımı basittir. Öğe tüketilir ve artık kullanılamaz hale gelirse, bu kaynak yenilenemez olarak nitelendirilir. Bu tip kaynaklar petrol, doğalgaz ve kömürdür. Bazı uzmanlar nükleer enerjiyi de yenilenemez olarak göstermektedir. Yenilenemez kaynakların kullanımının canlılar ve çevre açısından çeşitli zararları vardır.

Yenilenemez enerji kaynaklarının dezavantajları şunlardır:


Çevresel sorunlar doğurur

Yenilenemez kaynaklar çevreci değildir. Kömür, petrol ve doğal gaz gibi kaynaklar yandığında büyük miktarda karbondioksit salmaktadır. Bu kimyasallar ozon tabakasını hızla tahrip etmektedir. Fosil yakıtların yakılması sırasında açığa çıkan kükürt oksit ve diğer oksitler yağmuru asidik yağmura dönüştürür. Bu da hem yaban hayatı hem de insanlar için zararlıdır.



Kaynağına ulaşmak zaman alır

Yenilenemeyen enerjinin en büyük dezavantajlarından biri de zaman alıcı olmasıdır. Kömür madenciliği, petrol arama, petrol sondajları kurma, petrol kuleleri inşa etme, doğalgazı çıkarma ve taşıma çok zaman alan süreçlerdir. Aynı zamanda çok çaba gerektirir. Bu ürünlerin kullanılabilecek hale getirilmesi için bir dizi işlemden geçmesi şarttır.



Kaynakları tükenmektedir

Yenilenemeyen enerjinin oluşması milyarlarca yıl sürdüğü için, bu kaynaklar yavaş ama kademeli olarak yeryüzünden yok olmaktadır.

Fosil yakıtların yerkabuğunda oluşması milyonlarca yıl sürmüştür ve bir kez kullanıldıktan sonra asla geri dönüştürülemezler. Fosil yakıtların mevcudiyetine ilişkin tahminler son 30 yılda sürekli olarak değişmesine rağmen, gelecekte yenilenemeyen kaynakların kullanılamaz hale gelme olasılığı her zaman vardır. Uzmanlar kömürün 100 yıl, doğalgazın 50 yıl ve ham petrolün 50 yıl civarında ömrünün kaldığını tahmin ediyor.
Alternatif enerjiler geliştirmek, yarının nesli için bir güvenlik ağı oluşturmamızı sağlar. Güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarımızın çoğu, doğal gaz ve petrolü içeren üretim süreçlerine dayandığından, tüketim modellerimizde bir denge bulmak bizim elimizdedir.



Halk sağlığı için zararlıdır

Yenilenemeyen enerji insan sağlığı için tehlikeli olabilir. Fosil yakıtlar karbon monoksit gibi gazlar yaydığından insanlarda solunum sorunlarına neden olabilir. Genellikle sadece mikron çapında olan bu küçük parçacıklar, insanlar bunlara maruz kaldığında kanser, kalp krizi ve felç riskini artırır. Ayrıca kömür madenlerinde veya petrol sondajlarında çalışan işçiler sağlık risklerine daha da açıktır.

Tükettiğimiz fosil yakıtlar her yıl salınan küresel sera gazı emisyonlarının %28’ini temsil etmektedir. Bu sorunu tek başına ortadan kaldırmak, kirliliğe bağlı erken ölümleri neredeyse %50 oranında azaltabilir. Ailelerin, sağlık hizmeti sağlayıcılarının ve hükümetlerin bu sonuçla elde edecekleri maliyet tasarrufu, yılda yaklaşık 500 milyar doları bulmaktadır.



Taşınması risk içerir

Büyük kargo gemileri ve petrol tankerleri kaza yaptıklarında taşıdıkları yakıtları denize döker. Bu durum bu maddelerle temas edebilecek deniz hayvanları ve insanlar için ölümcül olabilir. Herhangi bir sızıntının doğa tarafından onarılması yıllar alacaktır.



Bitkiler ve hayvanların yaşamı için tehlikelidir

Bazı bitkiler, önemli karbondioksit seviyelerine sahip ortamlarda gelişse de, çoğu flora ve fauna, insanlarda olduğu gibi aynı sağlıklı süreçleri gerektirir. Canlıları doğal olmayan yollarla fosil yakıtlara maruz bıraktığımızda, sağlıkları anında riske atılır.
Deepwater Horizon veya Exxon Valdez felaketleri gibi olaylar sırasında binlerce hayvan ölmüştür. Bu bölgelerdeki bazı habitatlar, yenilenemeyen enerji kaynaklarının etkisiyle kalıcı olarak yok olmuştur.




Depolanması zordur


Elektrik santralini çalışır durumda tutmak için, her seferinde büyük miktarda yakıtı yedekte tutmamız gerekir. Bu işlem pahalı olabilir ve çok yer kaplayabilir. Ayrıca petrolün türevleri olan benzin ve dizel depolaması da hem riskli hem de maliyetlidir.

Nükleer riskler içerir

Nükleer santrallerin yakıtı nispeten ucuzdur, ancak santrallerin inşa edilmesi pahalıdır. Ayrıca eski nükleer santralleri sökmek ve radyoaktif atıklarını depolamak da çok pahalıdır, bu da sağlık açısından tehlikelidir. Ayrıca santralde oluşabilecek bir sızıntı yüzbinlerce kişinin hayatını riske atar.

Siyasi çatışmanın ve savaşların nedeni olabilir

Ülkeler, ihtiyaç duyulan kaynaklara erişim konusunda sık sık savaşa girerler. Ülke ekonomilerinin yenilenemez enerjiye bağımlılığı, gelecekteki çatışmaların temelini oluşturur. Dünya bu yüzden çıkmış savaş örnekleriyle doludur.



Cıva emisyonu oluşturur

Fosil yakıtların en ciddi dezavantajlarından biri cıva emisyonudur. Cıva son derece zehirlidir ve çevreye önemli ölçüde zarar verir. Cıva emisyonuna en temel katkı, kömürün yanmasıdır. Kömür yakmanın yaklaşık 475.000 kg cıvanın atmosfere salınmasına neden olduğu değerlendirilmiştir.

Fiyatları istikrarlı değildir

Fosil yakıtlar, piyasa manipülasyonuna ve fiyat dalgalanmalarına büyük ölçüde duyarlıdır. Bu etki, enerjileri büyük ölçüde fosil yakıtların kullanımına dayanan gelişmekte olan ülkeler tarafından hissedilmektedir.


İthalata aşırı bağımlıdır

Petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtları birçok ülke başka ülkelerden satın alır. Dış kaynağa olan bu aşırı bağımlılık, ülkeler için bir güvenlik tehdididir. Diğer ülkeler, bir ülkenin çıkarlarını ciddi bir tehlikeye atarak bu aşırı güveni siyasi bir kaldıraç olarak kullanabilir.



Arazi bozulmasına yol açar

Yeraltındaki petrol, gaz ve kömür yataklarını ortaya çıkarmak, işlemek, taşımak, arazilerimiz ve ekosistemlerimiz üzerinde çok büyük bir zarara yol açar. Fosil yakıt endüstrisi, kuyular, boru hatları, erişim yolları gibi altyapı için geniş arazilerin yanı sıra işleme, atık depolama ve atık bertarafı için tesisler kiralamaktadır. Şerit madenciliği durumunda, ormanlar ve tüm dağ tepeleri dahil olmak üzere tüm arazi parçaları kazınır ve yeraltı kömürü veya petrolü açığa çıkarmak için püskürtülür. Operasyonlar sona erdikten sonra bile, toprak asla eski haline geri dönmeyecektir.