Bulaşık yıkamayı sevmeyenlerin kurtarıcısı olan bulaşık makinesi ekstra zaman ve enerji tasarrufu ile vazgeçilemeyen makinelerdir.


Bulaşık makinesinin çalışma prensibi kısaca şöyledir;


İçinde bulunan döner su fıskiyeleri ile deterjanlıktan aldığı deterjanı bulaşıkların üstüne suyu saatte 145km hızla püskürtülmektedir. Bu hız musluktan akan suyun yaklaşık 50 katı kadardır.

Bulaşıkların temizlenmesini sağlayan ana bileşen, deterjanlarında ki kir ve leke çözücü enzimlerdir. Bu enzimlerin çalışması için gerekli olan ısıyı, musluktan aldığı suyu ısıtan makine sağlar. Bu işlem ardından bulaşıkların üzerine temiz su püskürterek durulmasını sağlar.



Su önce büyük borudan yavaş yavaş sonra küçük boruya girdiğinde hızlanarak bulaşıklara püskürtülür. Saatte 145km hızla çıkar.

Bu aşamadan sonra su genellikle tahliye edilir ve temiz suyla değiştirilir.

Bulaşık makinelerinin temel parçalarını sayarak nasıl çalıştığını daha detaylı inceleyelim.
Havza, pompa, boru ve püskürtme kolları.


Bulaşık makinesini çalıştırdığımızda su bulaşık makinesinin içine girer ve havzayı doldurur. Pompa büyük boru yoluyla akmakta olan suyu gönderir. Su püskürtme kollarına doğru yola çıkar ve püskürtücü saatte 145 km hızla suyu dışarı üfler. Bu işlemi sadece püskürtücü, boru sistemi ve pompa sağlar.


Bulaşık makinesinin kalbi pompadır. Pompa havzadan ısınmış suyu alır ve enerji sağlar. Suyu püskürtme kollarından püskürtmek için basınçlı formunda bir enerjidir bu. Ama su püskürtme kollarına ulaşana kadar bu basıncı muhafaza etmek için su yavaş gitmelidir. Bulaşık makinesi suyun akış hızını kontrol edebilir. Suyu büyük borudan akıtarak çok fazla suyu yavaşça taşıyabilir. Bulaşık makinesinin ilk etapta yavaş yavaş akan suya ihtiyacı var. Çünkü ne kadar yavaş akarsa yol boyunca o kadar az enerji harcar. Bulaşık makinesinin hedefi de az enerji harcamaktır.


Su fiziken sıkıştırılamadığı için sadece bir seçeneği vardır. Oda hız yapmak. Bunu yapmak için gerekli hızı basınçtan alır. Su borudan akar ve borunun duvarlarına basınç uygular. Su deliklerden dışarı fışkırdığında bu basıncın bi yerlere gitmesi gerekir çünkü enerji asla kaybolmaz. Sadece transfer edilir. Bu bir fizik kanunudur. Basınç enerjisi, hız enerjisine dönüşür.




Bir başka fizik kanunu sayesinde püskürtücü (suyu dışarı veren pervane, fıskiye) döner. Eğer dikkat ederseniz püskürtücüde ki delikler birbirine zıt yöndedir. Uçlarda bulunan ters yönlerde olan delikler sayesinde püskürtücü döner.



Bulaşık makinesi basıncı hıza dönüştürerek bulaşıkları yıkar. Bulaşık meselesini halletmek için akışkan dinamiğini kullanır.


Bulaşık makinelerin çalışma prensibi budur. Şimdi bulaşık makinelerinin çalışma periyodlarına bakalım.


Bulaşık makinelerinin çalışma periyodu; ön yıkama, ana yıkama ve son durulama / kurutma programlarından oluşmaktadır.


Ön yıkamada, su makineye pompalanarak püskürtme kolu aracılığıyla bulaşıklara mekanik olarak püskürtülür. Kirli bulaşıkların üzerindeki katı ve büyük parçaların mümkün olduğunca temizlendiği aşamadır.


Daha sonra ana yıkama aşamasına geçilir. Adından da anlaşılabileceği gibi bu aşama da bulaşıkların asıl temizlendiği bölümdür. Bu aşamada deterjandan faydalanılır. Deterjan bölmesi açılır ve deterjanın suya karışması sağlanır. Su sıcaklığı seçilen programa göre ısıtılır. Bu aşama bittikten sonra kirli su tahliye edilir.



Bu aşamadan sonra son durulama / kurulama aşamasına geçilir. Bu aşamada eğer kullanılmışsa durulama suyuna parlatıcı eklenir. Su yüksek sıcaklıklara ulaşıncaya kadar ısıtılır. Ardından su tahliye edilir ve bulaşıklar geride kalan yüksek sıcak hava aracılığı ile kurur.