Merkezi İşlem Birimlerinin veya CPU’ların evrimi, üzerinde çalışmak için büyüleyici ve karmaşık bir konudur. Intel 4004’ün 1971’de piyasaya sürülmesinden günümüzün Intel 10. Nesil işlemcilerine kadar, yongalar sadece 50 yıl gibi kısa bir süre içinde hız ve bilgi işlem gücünde şaşırtıcı bir artış gösterdi.

Bir zamanlar, en büyük ana bilgisayarlar için dahi hayal bile edilemeyen bilgi işleme hızı, Apollo görevlerini yürüten bilgisayarlardan yüzlerce kat daha fazla güce sahip, basit dizüstü bilgisayarlar ya da uygun bütçeli akıllı telefonlarla gerçekleştirilebiliyor.

Bununla birlikte, bilgisayar gücünün astronomik olarak hızlı ilerlemesine rağmen, hala insanları şaşırtan bir gelişme daha var: Çok çekirdekli işlemciler kavramı.

Intel ve AMD gibi üreticiler, daha fazla çekirdek miktarını yeni işlemcilerine (4 çekirdek, 8 çekirdek, 16 çekirdek, hatta 32 çekirdek) entegre ediyor. Artan çekirdek sayısı, artan işlem gücü dolayısıyla daha güçlü bir bilgisayar demek. Peki, çekirdek temelde ne anlam ifade ediyor?

İşlemci Çekirdeği Nedir?

Bir işlemci çekirdeği, fiziksel işlemci yongası üzerindeki bağımsız bir işlem birimidir. Her çekirdeğin kendi işlem donanımı ve önbelleği vardır. Bunlar işlemcinin geri kalanına, çipin paylaşılan belleği ve sistem veri yolu aracılığıyla bağlanır. Bir çekirdek aslında bütün bir işlemcidir.
Bu nedenle çok çekirdekli bir işlemci, pratikte birkaç işlemciyi bir araya getirmek ve bunların birlikte çalışmasını sağlamak gibidir. Bir işlemcide daha fazla çekirdeğe sahip olmanın altında yatan mantık, daha hızlı ve verimli bir şekilde işlem yapılabilmesi sağlamak için bilgi işlem görevlerini tek bir büyük çekirdek yerine birden çok çekirdek arasında bölmenin avantajını kullanmaktır.

Ancak bu tekniğin verimliliği, çalıştırdığınız işletim sisteminin yanı sıra çalıştırdığınız belirli uygulamalara da bağlıdır. Eskiden birçok işletim sistemi ve uygulama, birden çok çekirdekten yararlanamıyordu ve sonuç olarak ekstra çekirdeklerden ölçeklendirilebilir bir avantaj sağlayamıyordu. Neyse ki günümüzde, hemen hemen tüm modern işletim sistemleri ve Adobe Premiere gibi kaynak ağırlıklı programların çoğu, ekstra çekirdeklerden yararlanabiliyor ve sonuç olarak, normalde olduğundan daha hızlı ve verimli çalışıyor.